‘Aslında her insan bir hikaye ve biz koçlar, her hikayenin bir başarı öyküsüne dönüşmesini sağlayabiliriz’
Sessizliğimi işitebilir misin?
Danışanım 32 yaşında güzel mi güzel bir kadın. Aynı zamanda da güler yüzlü olması aramızda kısa sürede koç-danışan bağını oluşturdu. İlk izlenimdeki hisler önemlidir. Yaşanan her ne olursa olsun yüzden gülümse gitmiyorsa o insan değerlidir. Kalbindeki umudun, inancın ve isteğin ölmediğini gösterir. Kısa bir tanışma faslından sonra klasik sorumu sordum. ‘Senin için ne yapabilirim? Cevabı çok netti; “Kimseye hayır diyemiyorum. Başkalarının hayatını yaşamaktan yoruldum. Sessizliğimi işitebilir misin?”. Bu sorunun benim için tek bir doğru cevabı vardı. “Sessizliği işiten denizdir.”
Kerterizi doğru almazsan başkasının yoluna girersin
Danışanım gözlerini heyecanla açarak onu biran önce denize kavuşturmamı istiyor. Sessizliğinin işitileceği rotayı belirliyoruz. Denizle ilgili öğrenmesi gereken en önemli derslerden birine de giriş yapıyoruz. Denizde gitmek istediğin yere doğru yolculukta aldığın kerteriz çok önemlidir. Rüzgar bazen yardımcı olur bazen hedeften uzaklaştırır gibi gözükür. Önemli olan değişimleri anlamak ve hedefe götüren yeni rotalar belirlemek. Tabi ki rota belirlemede benim de olmazsa olmazlarım oluyor. Her seans sonunda önemli bir ritüel haline getirdiğim vazgeçilmezim var. Adalardan herhangi birinde gün batımına konuk olmak.
Rüzgar duasına çıktık
Kalamış tarafı başta olmak üzere Anadolu Yakası’nda yükselen gökdelenlerin olumsuz etkisi artıyor. Yelken camiası olarak bu yaz bol bol rüzgar duasına çıkıyoruz. Danışanımla iki saat öncesinde buluştuk. Hafif bir kahvaltı eşliğinde yelken seyri ile ilgili bilgiler veriyorum. Çayını heyecanla yudumlarken “sanki yeni bir dil öğreniyormuş gibiyim, ya yapamazsam. Kaptan nasıl biri? Kızmaz değil mi? Seyirde üç kişi olacağımızı belirtiyorum. Sıra geldi işe biraz aksiyon katmaya ve gerginliği bir miktar artırmaya. Kaptanımızın her iyi kaptan gibi tatlı sert olduğunu belirtiyorum. Seyir anında kaptanın her hareketi senin iyiliğin içindir. Bunu unutma yeter.
Teknede sağ, sol yok!
Sevgili danışanım havuzluğa adımını attığında ben sağ tarafı mı geçeceğim demesiyle kaptandan da ilk azarını işitiyor. “Teknede sağ sol olmaz. Sancak ve iskele vardır. Bir daha duyarsam kafana vinç kolunu kafana yersin!”. Şimdi benim devreye girme zamanım. Hayat her zaman bize istediğimiz kartları dağıtmaz. Hadi bakalım elimizdekiler bunlar. Ve sen hedefine doğru seyir yapacaksın. Bu seyirde hayatında kullanamadığın ‘hayır’ kelimesini bakalım kullanabilecek misin? Ve en önemlisi, kendi hedefine giderken başkaları o hedeften saptırabilecek mi?
Cesur olmak incinmeye açık olmaktır
Danışanıma yelkenli teknelerde bir anlamda yönetim üssü olan piyanonun başına geçiriyorum. Görevini anlaması için birkaç küçük pratik yapıyoruz. Sanki okula yeni başlayan çocuklar gibi. Bakışları ürkek ve öğretmenine sığınmak istiyor. Hayatın aslında her zaman onu desteklediğini öğrenme zamanı geldi. Kulağıma usulca fısıldayarak ya mandarları şaşırırsam? Yine azar mı işiteceğim? Cevabım çok net; “O zaman sen de şaşırma. Yapman gereken hata yapmayı düşünmek değil o görevin hakkını vermek. Buna odaklan.”
Hayırla gelen başlangıç
Ana yelkeni bastık. Rotamız belli. Pruvamızda sabit bir noktayı kerteriz olarak belirledik. Rüzgar bizden yana. Şimdi benim hayatında onu rotasından çıkaran kişilerin yerine geçme zamanım geldi. Yanına geliyorum ve ‘ana yelkeni indir’ diye sert bir sesle komut veriyorum. Şaşkın bakışlarla ne olduğunu anlamaya çalışıyor. ‘Ama’ diyor fakat diğer kelimeler ağzından çıkamıyor. Duymadın mı dediği mi? Niye yapmıyorsun? Danışanım bir an sanki çok uzaklara gidiyor. Sonrasında ise sert bir ‘hayır’ la karşılık veriyor. Verdiğin komut yanlış. Üstelik rüzgar sertleşiyor. Bu yanlış hareket sizleri de zor durum da bırakır. Teknede sadece kaptan komut vermez miydi?
Herkes kendi hayatının kaptanı
Sıra geldi gün batımında değerlendirme anına. İlk hayır’ın çok sert bir şekilde çıktığını söylediğimde üzerinde hissettiği baskıyı anlattı. “Her şey yolunda giderken birden başkası devreye giriyor. İşte tam olarak hayatımda yaşadığım olumsuzluk buydu” diyor. O kısacık anda emek harcadığım birçok şeyi sırf aram bozulmasın diye silip attığımı fark ettim. Yaşamında işini, özel hayatını, arkadaşlarınla olan ilişkilerini düşün. Bunlar sana ait olan hayat yelkenlisinin birer parçası adeta. Komutlar ve kararlar sadece sana ait” diyerek ilk ‘hayır’ı kutluyoruz.
Mavinin huzuru sizlerle olsun…